YURTTÜRK FORUMU
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YURTTÜRK FORUMU

YURTTÜRK Forumu herkes burada ya sen?
 
AnasayfaPORTALAramaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol

 

 Pulsar Dizi Hikayesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Tokyo DRift
Admin
Admin
Tokyo DRift


Erkek
Mesaj Sayısı : 180
Yaş : 32
Nerden : DENİZLİ
Kayıt tarihi : 29/03/08

Karakter sayfası
Karizma:
Pulsar Dizi Hikayesi Left_bar_bleue100/100Pulsar Dizi Hikayesi Empty_bar_bleue  (100/100)
Uyarı:
Pulsar Dizi Hikayesi Left_bar_bleue0/100Pulsar Dizi Hikayesi Empty_bar_bleue  (0/100)
Tuttuğu Takım: GALATASARAY A.Ş

Pulsar Dizi Hikayesi Empty
MesajKonu: Pulsar Dizi Hikayesi   Pulsar Dizi Hikayesi EmptyÇarş. Tem. 09, 2008 5:58 am

ÇAĞLAR'IN UZAY MERAKI

ÇAĞLAR
(11), orta halli bir ailenin en küçük çocuğudur. Ev kadını annesi
NERMİN (38), nakliyeci babası ORHAN (42) ve Lise 1'e giden ablası
TUĞÇE'yle (15) birlikte, orta halli bir mahallede, bahçe içinde eski
müstakil bir evde yaşamaktadır.

Çağlar
çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle, davranışlarıyla örnek bir çocuktur.
Oynamayı eğlenmeyi sevmektedir, ama onun için okumak da önemlidir.
Çok okuduğu için aynı zamanda bilgili bir çocuktur. Özellikle
hayvanlara ve uzaya meraklıdır. Odasındaki büyük boy oyuncak hayvanlar,
duvarlardaki resimler, hep onun hayvan sevgisini yansıtır. Uzayla
ilgili kitapları ve penceresinin kenarında duran küçük teleskopu ise,
onun uzaya olan merakının göstergesidir. Son zamanlarda aklını Pulsar
adlı nötron yıldızlara takmıştır ve kitaplarla, teleskopla kendini
onları incelemeye vermiştir.

ÇAĞLAR'IN YENİ DOSTU...

Ancak
Çağlar, ağır başlı yapısıyla, yalnızlık çekmektedir. Mahallede bir
türlü sosyalleşememekte; arkadaşlarının haylazlıklarına ayak
uyduramamakta; hatta ailesinin sözünü fazla dinlediği için "muhallebi
çocuğu" diye alaya alınmakta; bu yüzden de kendini biraz ezik ve
dışlanmış hissetmektedir. En üzücü tarafı ise, hoşlandığı ve
arkadaş olmak için can attığı Burcu'ya kendini gösterememesidir...

Bir
gün yine sokakta oynadıkları bir oyun sırasında, Burcu'nun yanında
küçük düşer ve gruptan dışlanır. Çağlar, üzgün ve dolu gözlerle,
uzaktaki bir parka gider ve tek başına bir banka oturup içli içli
ağlamaya başlar. Bu sırada nerden geldiği belli olmayan bir Kurt Köpeği
yanına gelip çöker ve bakışlarını ona diker. Çağlar, bu güzel ve
sevimli köpeğin duygulu bakışlarından etkilenir; ona sevgi gösterir.
Bir anda aralarında sıcak bir dostluk oluşur ve Çağlar, bu sevimli
köpek sayesinde bütün kederini unutur.

Ancak
bir an sonra köpek, gördüğü bir şeyden ürkerek yanından uzaklaşır ve
bir kenara sinerek saklanır. Çağlar, anlamaya çalışarak etrafa bakınır
ve az ilerde belediye görevlilerinin sokak köpeklerini toplamakta
olduğunu görür. Çok geçmeden, belediyeciler bizim köpeği de yakalayıp
götürmeye kalkışırlar. Ancak Çağlar, dayanamayıp müdahale eder: "Nereye
götürüyorsunuz?.. O benim köpeğim!.." Sevimli köpek, bu lafa dikkat
kesilir. Belediyeciler ise ona inanmazlar: "Nerden senin köpeğin
oluyormuş ufaklık?.. Madem öyle, çağır da gelsin bakalım yanına!.."

Bunun
üzerine Çağlar, onu çağırır ve köpek büyük bir hevesle çocuğun yanına
koşup sevgi gösterir. Bu durum karşısında belediye görevlileri ikna
olarak uzaklaşırlar.

Daha
sonra Çağlar, eve dönecekken, köpek de peşine takılarak gelmek ister.
Aslında Çağlar, onu da eve götürmek için can atmaktadır. Ama ailesi
evde hayvan beslemeye kesinlikle karşıdır ve bunu onlara kabul
ettirmesi imkansızdır. Bu yüzden, "Özür dilerim, ama seni burada
bırakmam gerekiyor... Benimle gelemezsin" diyerek köpekle vedalaşır.
Çağlar uzaklaşırken, köpek arkasından mahzun bir ifadeyle bakar.

EVDEKİ KÖPEK MACERASI...

O
gece Çağlar yatakta uyumaktayken, bahçeden gelen seslerle uyanır.
Pencereden baktığında, parkta tanıştığı köpeğin kendisini takip ederek
evin bahçesine kadar geldiğini görür. Köpek, heyecanlı bir şekilde
patileriyle cama vurarak kendisini içeriye almasını istemektedir. ıçi
parçalanan Çağlar dayanamayıp, onu içeriye alır.

Ancak
köpeğin eve girmesiyle birlikte komik olaylar da birbirini izlemeye
başlar. Gürültüyü duyan evin büyükleri, Çağlar'ın odasına kontrole
gelirler. Yakalanmaması gerektiğinin farkında olan köpek, önce dolaba
gizlenmeye çalışır; sonra da yatağın altına saklanır, ama kuyruğu
dışarıda kalır. Odaya gelen babası Orhan, fark etmeden köpeğin
kuyruğuna basar. Yatağın altında köpek, canı yanmasına rağmen,
gözlerini kısar ve sesini çıkarmaz.

Tam
atlattıklarını sandıkları bir sırada, bu sefer de annesi Nermin
kontrole gelir. Bunun üzerine köpek, odadaki büyük oyuncak hayvanların
arasında hiç kımıldamadan, oyuncakmış gibi durur. Nermin, ışıkları
sönük odanın loşluğunda, diğer oyuncakların arasında köpeği fark etmez.
Tam çıkıyorken, köpek kımıldayarak küçük bir ses çıkarır. Annesi duyup
tekrar kapıdan başını uzatır. Köpek hemen yine donup kalır. Çağlar da
hapşırmış gibi yapar. Annesi, "Çok yaşa!" diyerek gider.

Tabii
bir süre sonra evde bir hayvanın varlığı ortaya çıkar ve beklendiği
gibi aile buna büyük bir tepki gösterir. Sevimli köpek, Çağlar'ın tüm
yalvarıp yakarmalarına rağmen, kendini yine sokakta bulur.

Ancak
çok geçmeden köpek, sokakta Nermin'i bir kapkaç olayından kurtarır. Hem
Nermin'i ve çantasını kurtarmış, hem de hırsızları cezalandırmıştır. Bu
olaydan sonra, ailenin köpeğe bakışı değişir. Aslında Orhan, hala onu
eve almaya pek istekli değildir, ancak anne Nermin ve abla Tuğçe'nin de
Çağlar'dan yana çıkmasıyla, kabullenmek zorunda kalır.

"ONUN ADI PULSAR!.."

Artık
Çağlar'ın çok sevdiği ve gurur duyduğu bir köpeği vardır. Ancak can
dostunun hâlâ bir adı yoktur. Çağlar, bir müddet ona ne ad takacağını
düşünür. Bildik köpek isimleriyle onu çağırmaya kalkışır; ama köpek
hiçbirini beğenmemiş gibi ona karşılık vermez. Derken birden Çağlar'ın
aklına son zamanlarda incelediği Pulsar yıldızları gelir!.. Heyecanla
köpeğe "PULSAR!" diye seslenir. Köpek birden kulaklarını kabartıp
heyecanla dikilerek yanına koşar. Bu adı benimsediği bellidir. Çağlar,
onu "Pulsar" adıyla severek adeta bağrına basar.

Mahallede
başka hiçbir çocuğun böyle güzel bir köpeği yoktur. Pulsar sayesinde,
Çağlar'ın sokaktaki itibarı bir anda artmış, özgüveni yerine gelmiş ve
hızla sosyalleşmeye başlamıştır. Tabii Çağlar'ın Pulsar sayesinde
ilgisini çektiği kişilerden biri de, hoşlandığı kız Burcu'dur!.. O
günden sonra Çağlar ve Burcu, birbirini çok seven iki iyi arkadaş
olurlar.

PIRPIR FERHAT

Mahallede
Çağlar'ın bir de FERHAT Abi'si vardır. Ferhat'a sepetli motosikletinden
dolayı, mahalleli "Pırpır Ferhat" adını takmıştır. Ferhat, 25-30
yaşlarında sıra dışı, sevimli bir adamdır. Mahallede herkesin tanıdığı,
saf ve iyi yürekli, ama aynı zamanda sakar ve komik bir tiptir. En
önemlisi büyümeyi adeta reddetmiş, "çocuk ruhlu" bir maceraperest;
yarını düşünmeden günlük yaşayan kendine özgü deli dolu renkli bir
kişiliktir. Kimi yetişkinler, onu işi gücü olmayan yararsız biri olarak
görmekte ve küçümsemektedir. Ama aslında o çocuklar için çok iyi bir
arkadaş ve yardımsever kişiliğiyle kıymeti bilinmeyen bir iyilik
meleğidir.

Böylece,
Çağlar ve Burcu ile altında sepetli motosikletiyle Pırpır Ferhat, adeta
bir ekip haline gelirler. Tabii bu ekibin en çok öne çıkan elemanı, her
maceralarında ileriye atılan, sorunları çözen, kötüleri haklayan, dost
canlısı, korkusuz ve çevik köpek Pulsar'dır!..

TUĞÇE VE BOĞAÇ'IN PULSAR'DAN ÇEKTİKLERİ...

Bu
arada evin ablası Tuğçe'nin pek de sağlam pabuç olmayan, BOğAÇ (16)
adında bir erkek arkadaşı vardır. Ancak Boğaç'ı Pulsar'ın gözü hiç
tutmamıştır. Çünkü bir gün onu hayvanlara eziyet ederken görmüş ve o
anda mimlemiştir. şimdi bu çocuğun Tuğçe'nin yanında dolaşmasından hiç
hoşlanmamakta ve kendince evin kızını ondan uzak tutmaya çalışmaktadır.

Pulsar'ın
Boğaç'a kötü davranışları, havlamaları ve hırlamaları yüzünden Tuğçe
gittikçe sinir olmaya başlar. Ancak Pulsar, yine de bu hayvan düşmanı
çocuğu ondan uzak tutmak için elinden geleni yapar. Örneğin, Tuğçe
arkadaşıyla buluşmak için evden gizlice çıkmaya çalıştığında havlayıp
ortalığı ayağa kaldırır ve gitmesini engeller. Ya da tam Tuğçe,
Boğaç'la buluşmak için şık bir şekilde giyinip süslenmiş bir halde
evden çıkarken, Pulsar ıslak tüyleriyle yanında silkinip onu baştan
aşağı batırır. Bazen Boğaç'ın ayakkabısını çalıp kaçırır, bazen onu
küçük düşürecek tuzaklar kurar.

Bir
keresinde, Tuğçe Boğaç'ı artık ailesiyle tanıştırmaya karar verir.
Ancak tam o sırada Pulsar, Boğaç'ın bacaklarına sıcak su dökülmesine
neden olur. Boğaç yanarak pantolonunu çıkarmak zorunda kalır. Pulsar,
pantolonu kaptığı gibi kaçar; Boğaç o haliyle onu sokaklarda kovalamak
zorunda kalır. Tuğçe'nin anne ve babası ise arkasından yadırgayarak
bakarlar:
"Kızım, bizimle tanıştırmak istediğin çocuk bu mu?.."

Pulsar'ın
Boğaç'la mücadelesi, Tuğçe ve Boğaç'ın ise Pulsar'a illet olmaları,
dizi boyunca birbirinden komik ve eğlenceli durumlarla sürer...

PULSAR'A İHANET!..

Ancak
bir müddet sonra, evin babası Orhan da Pulsar'dan rahatsız olmaya
başlar. Pulsar'ın bazen istemsizce eve ve bahçeye verdiği zararlardan
rahatsız olmakta, Çağlar'ın da onun yüzünden derslerini aksattığını
düşünmektedir. Bir gün Pulsar için her şey ters gider ve iyilik yapayım
derken eve zarar gelir ve işlemediği suçlar bile üzerine kalır. Bunun
üzerine Orhan için bardak taşar ve köpeği bu evden uzaklaştırmaya karar
verir!..

Ancak Çağlar'ın çok üzüleceğini bildiğinden, bunu gizlice yapmaya kalkışır.
Bir gün Pulsar'ı kapalı kasalı bir minibüse koyar ve evden uzaklara
götürür. Uzak ve karışık yollarda arabayı sürer, hatta arabalı vapurla
karşıya geçer. Minibüsün içindeki Pulsar dışarısını görmez. Ama vapur
düdüğünden martı seslerine kadar dışarıda duyduğu her sese kulak
kabartır. Sonunda Orhan, onu şehir dışında bir ormanın ortasına
bırakır. Köpeğin geri gelmemesi için bunu yapması gerektiğini
düşünmektedir. Üzgün bir halde minibüse atlayıp oradan uzaklaşır.
Pulsar, her şeyi anlamıştır. Kalbi kırık ve mahzun bir ifadeyle
arkasından bakakalır.

Çağlar,
eve geldiğinde Pulsar'ı bulamayınca telaşlanır. Onu her yerde arar ama
bulamaz. Babası da yaptıklarını gizler ve köpeğin çalınmış veya kaçmış
olabileceğini söyler. Pulsar'ın kaybolması, Çağlar'da büyük bir çöküntü
yaratırken, bütün ailenin de neşesi kaçar.

Derken
birkaç gün sonra Tuğçe, tehlikeli bir olayın ortasında kalıverir.
Yakınlarında kendisine yardım edebilecek hiç kimse yoktur. Birden
beklenmedik bir şekilde Pulsar ortaya çıkar ve Tuğçe'nin hayatını
kurtarıverir!.. Pulsar, ne yapmış etmiş, üstün yön bulma duygusuyla
evin yolunu bulmuştur!..

Bu
olay, Orhan için büyük bir ders olur ve Pulsar'a yaptığı kötülükten
dolayı büyük bir pişmanlık yaşar. Kendisini bağışlatmak için köpeğe
yaklaşmak ister; ama Pulsar gönül kırıklığıyla ondan uzaklaşır. Sonunda
Orhan, yalvarıp yakararak göz yaşları içinde Pulsar'a sarılır ve ondan
özür diler... Pulsar, onu bağışlamış, ailede her şey tekrar tatlıya
bağlanmıştır.

MAHALLENİN CAN DOSTU...

Pulsar,
mahalleye geldiği günden beri, yalnız Çağlar'ın değil, tüm sokak
sakinlerinin de yardımcısı ve koruyucusu haline gelmiştir. Mahalledeki
hırsızlık vakalarından, huzur bozucu davranışlara ve yardım gereken her
türlü duruma kadar, her olayda Pulsar aktif bir şekilde öne çıkar.
Hatta bakkal dükkanının sabah erkenden önüne konan ekmekleri bile
korur...

TÜRKİYE'NİN İLK KÖPEK KAHRAMANI!..

Böylece
kahraman köpek Pulsar'ın her bölümde izleyiciyi başka bir heyecana
sürükleyen birbirinden heyecanlı maceraları sürüp gider.

"PULSAR",
dünyada pek çok başarılı örneği yapılmasına karşın, Türkiye'de henüz
kimsenin yapmaya cesaret edemediği, "köpek kahraman"ın baş rol oynadığı
bir dizi film projesidir. Bu anlamda, Türkiye'de bir ilktir!..

Başta
çocuklar olmak üzere, her kesimden ve her yaştan insanın beğeni ile
izleyeceği "yıldız" bir köpek ve onun olağan üstü serüvenleri, şimdi
Türk seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yurtturk.yetkin-forum.com
 
Pulsar Dizi Hikayesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Pulsar
» Pulsar Von Juliet

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
YURTTÜRK FORUMU :: (¯`·.(¯`·.(¯`·.Fun Club.·´¯).·´¯).·´¯) :: PULSAR FAN CLUB-
Buraya geçin: